1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. ABD ile İngiltere Arasında Yeni Ticaret Anlaşması: %10’luk Tarife Şartı

ABD ile İngiltere Arasında Yeni Ticaret Anlaşması: %10’luk Tarife Şartı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ABD ile İngiltere uzun süredir devam eden müzakerelerin ardından yeni ve tam kapsamlı bir ticaret anlaşması imzaladı. Anlaşma, ABD’nin son dönemde uygulamaya koyduğu korumacı gümrük vergileri sonrasında imzalanan ilk büyük ticari anlaşma olma özelliğini taşıyor. ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada anlaşmayı “tam ve kapsamlı” olarak nitelendirerek, ABD-İngiltere ilişkilerini “uzun yıllar boyunca pekiştirecek” bir adım olduğunu. Anlaşmanın en dikkat çekici yanlarından biri, ABD’nin %10’luk genel ithalat tarifesinin yürürlükte kalması şartını içermesi. Yani ABD’nin tüm ülkeler için uyguladığı bu %10 oranındaki gümrük vergisi, Birleşik Krallık menşeli ürünler için de geçerli olmaya devam edecek. Bu durum, İngiliz ihracatçıların ABD pazarında halen belirli bir maliyet engeliyle karşılaşacağı anlamına geliyor.

 

Kripto Para Piyasalarına Etkileri

ABD-İngiltere ticaret anlaşması haberi, yalnızca geleneksel piyasaları değil kripto para piyasalarını da doğrudan etkiledi. Küresel ölçekte risk iştahının arttığı bu gelişmeyle birlikte Bitcoin ve diğer dijital varlıklarda belirgin bir yükseliş görüldü. Özellikle Bitcoin fiyatı, anlaşma iyimserliğinin de katkısıyla %5’ten fazla değer kazanarak psikolojik sınır olarak görülen 100 bin dolar seviyesine yaklaştı. Dün 94 bin dolar dolaylarında işlem gören Bitcoin’in bugün 99 bin doların üzerine çıktığı ve 100 bin dolar eşiğini zorladığı kaydedildi. Benzer şekilde piyasa değeri ikinci sırada yer alan Ethereum da 1.800 dolar seviyelerinden hızla yükselerek 1.900 doların üzerini gördü. Birçok büyük altcoin projesinin de bu dönemde %10’a varan oranlarda prim yapması, kripto piyasalarında genel bir bahar havası estirdi.

Uzmanlar, kripto varlıklardaki bu hızlı yükselişte ticaret anlaşması haberinin yanı sıra ABD Merkez Bankası (Fed) cephesinden gelen mesajların da etkili olduğuna dikkat çekiyor. Fed, son toplantısında politika faizini beklenildiği üzere sabit tuttu ve Başkanı Jerome Powell, ekonomik görünümle ilgili temkinli bir dil kullanarak aceleci davranmayacaklarının sinyalini verdi. Powell ayrıca, gümrük vergilerindeki artışların sürmesi halinde enflasyon ve işsizliğin yükselebileceği uyarısında bulundu. Piyasalar, Fed’in bu tutumunu doğrudan “güvercin” bir mesaj olarak algılamasa da “temkinli bir iyimserlik” çıkarsaması yaptı. Yatırımcılar, Haziran ayındaki Fed toplantısında olası bir faiz indiriminin gündeme gelebileceğini fiyatlamaya başlarken, bu beklenti riskli varlıklara olan ilgiyi artırdı. Küresel çapta bol likidite ve düşük faiz ortamı ihtimali, büyüme potansiyeli yüksek görülen kripto paralara yönelik iştahı destekleyen bir diğer faktör oldu.

Ticaret cephesindeki gelişmeler de kripto para stratejilerine yön veriyor. ABD-Çin tarife savaşında müzakerelerin başlayacağı haberi ve İngiltere ile anlaşma sağlanması, yatırımcılarda belirsizliğin azalacağı yönünde pozitif beklentiler yarattı. Bu iyimserlik, kripto paralar dahil olmak üzere risk varlıklarına alım getiren önemli bir katalizör oldu. Analistler, jeopolitik veya ekonomik belirsizliklerin hafiflediği dönemlerde Bitcoin gibi varlıkların, tıpkı teknoloji hisseleri veya gelişen piyasa enstrümanları gibi, daha riskli yatırım kategorisinde değerlendirilerek yükseliş eğilimi gösterebildiğini belirtiyor. Nitekim son anlaşma haberiyle birlikte Bitcoin’in geleneksel piyasalardaki ralliyle paralel hareket etmesi bu duruma işaret etti.

Öte yandan, belirsizliğin tam anlamıyla ortadan kalkmadığı senaryolarda kripto paraların bir tür “güvenli liman” veya alternatif getiri aracı olarak gündeme gelmeye devam ettiği de vurgulanıyor. Bazı yatırımcılar, uzun süredir devam eden küresel enflasyon baskısı ve para birimlerinin değer kaybı endişesi karşısında Bitcoin’i “dijital altın olarak nitelendiriyor. Beykent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mustafa Batuhan Tufaner, kripto paraların kimi zaman riskli varlıklarla korelasyon içinde hareket ettiğini, kimi zaman ise yatırımcı açısından dijital altın gibi davrandığını ifade ediyor. Gerçekten de son yıllarda kurumsal yatırımcıların Bitcoin ETF’lerine ilgisinin artması, kripto paraların portföylerde daha yaygın bir yer edinmesine yol açtı. Bu trend, kripto piyasasında uzun vadeli stratejik beklentileri güçlendiren bir unsur olarak görülüyor. Uzmanlar, ticaret anlaşmasıyla gelen iyimserliğe rağmen tarifelerin tamamen kaldırılmamış olmasının yarattığı belirsizlik ortamında, Bitcoin ve benzeri dijital varlıklara yönelik talebin korunabileceğini dile getiriyor. Özellikle enflasyon riskine karşı korunma arayışındaki bazı yatırımcılar, altınla birlikte sınırlı arzı olan kripto paraları da hedge amaçlı portföylerinde bulundurmaya devam ediyor.

Sonuç olarak Uzmanlar, “temkinli iyimserlik” olarak tanımlanan bu dönemde hem fırsatları değerlendirmeyi hem de risk yönetimini elden bırakmamayı öneriyor. Anlaşma haberi, kripto paralardan hisse senetlerine geniş bir yelpazede pozitif bir etki yaratsa da, yatırımcıların uzun vadeli planlarına sadık kalması ve piyasa gelişmelerini yakından takip etmesi önem taşıyor.

Kriptolider ile Güncel Kalın: Kripto para piyasasında olup biteni kaçırmayın. En son gelişmeler için Kripto Para Haberleri sayfamıza göz atabilir, alternatif projeleri merak ediyorsanız Altcoin haberleri kategorimizi inceleyebilirsiniz.

ABD ile İngiltere Arasında Yeni Ticaret Anlaşması: %10’luk Tarife Şartı
Yorum Yap